telmih ~ تلمیح
Osmanlıca İmla Lügati - telmih ~ تلمیح maddesi. Sayfa: 279 - Sira: 52
1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,telmih maddesi. telmih osmanlica yazılışı, telmih osmanlıca imla klavuzu, telmih Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, telmih nasıl yazılır, telmih arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu
1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, تلمیح telmih ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
telmih ~ تلمیح güncel sözlüklerde anlamı:
TELMiH ::: (C.: Telmihât) Lâyıkiyle ve kâmilen keşfedip nazara arzetmek. * Bir şeyi açıkça söylemeyip başka bir mâna ifade için söz arasında mânalı söylemek. İmâ ile söz arasında başka bir mânayı ifade etmek. * Edb: İbârede bahsi geçmeyen bir kıssaya, fıkraya, ata sözüne veya meşhur bir şiire, bir söze işaret etmek.
telmih ::: (a. i. c. : telmîhât) : 1) söz arasında kastedilen bir şeyi manâlı olarak söyleme, açık söylememe, îmâlı konuşma. 2) ed. ibarede bahsi geçmiyen bir kıssaya, fıkraya, atasözüne veya meşhur bir şiire, bir söze işaret etme, Meselâ : "çoktan aşmış o belki İzmit'i de" mısraının "atı alan Üsküdar'ı geçti" ibaresine telmih edil-ımesi aibi.
telmih ::: metinde sözü edilmeyen bir şeye işaret etmek.
Telmih ::: Divan edebiyatı sanatlarından. Söz sırasında bilinen bir olaya, bir kişiye, kıssaya ya da atasözüne işaret etmektir. Ama bu kişi ya da şey uzun uzadıya değil bir iki sözcükle anlatılır. Örnek:
Ey nâme sen ol mâh-likâdan mı gelirsin
Ey Hüdhad-i ümmid Sabadan mı gelirsin
Nabî
(Şair beytinde Süleyman-Belkıs kıssasını hatırlatıyor.)
telmih ::: imalı anlatma , açıkça söylememe , metinde sözü edilmeyen bir şeye işaret etmek , layıkiyle ve kamilen keşfedip nazara arzetmek , bir şeyi açıkça söylemeyip başka bir mana ifade için söz arasında manalı söylemek , ima ile söz arasında başka bir manayı ifade etmek , edb: ibarede bahsi geçmeyen bir kıssaya , fıkraya , ata sözüne veya meşhur bir şiire , bir söze işaret etmek
telmîh ::: gönderme , imalı anlatma
telmîh ::: gönderme
telmîh ::: îmâlı anlatma
telmih ::: (a. i. c. : telmîhât) 1) söz arasında kastedilen bir şeyi manâlı olarak söyleme, açık söylememe, îmâlı konuşma. 2) ed. ibarede bahsi geçmiyen bir kıssaya, fıkraya, atasözüne veya meşhur bir şiire, bir söze işaret etme, Meselâ :
telmih ::: iham, im, işare
TELMİH :::