kâzib ~ كاذب
Osmanlıca İmla Lügati - kâzib ~ كاذب maddesi. Sayfa: 150 - Sira: 47
1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,kâzib maddesi. kâzib osmanlica yazılışı, kâzib osmanlıca imla klavuzu, kâzib Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, kâzib nasıl yazılır, kâzib arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu
1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, كاذب kâzib ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
kâzib ~ كاذب güncel sözlüklerde anlamı:
KAZiB ::: (C.: Kuzıbân) Ağaç dalı.
KAZiB ::: Karada ve denizde ticarete hırslı olan kimse.
kâzib ::: (a. s. kizb'den.) : 1) kezbeden, yalan söyliyen, yalancı. 2) yalan, uydurma. Haber-i kâzib : yalan, uydurma haber. Haseb-i kâzib : bot. ağacın kabuğu ile içi arasında her sene meydana gelen haşebî (odunumsu) bir tabaka, henüz odunlaşmamış, yalancı odun. Kavl-ı kâzib : yalan söz. Subh-i kâzib : sabaha karşı görünen ve bir müddet sonra kaybolan beyazlık. Şöhret-i kâ-zibe : uzun sürmiyen yalancı şöhret, ün.
kâzib ::: yalancı.
kâzib ::: yalancı
kâzib ::: yalancı
kâzib ::: (a. s. kizb'den.) 1) kezbeden, yalan söyliyen, yalancı. 2) yalan, uydurma. Haber-i kâzib : yalan, uydurma haber. Haseb-i kâzib : bot. ağacın kabuğu ile içi arasında her sene meydana gelen haşebî (odunumsu) bir tabaka, henüz odunlaşmamış, yalancı odun. Kavl-ı kâzib : yalan söz. Subh-i kâzib : sabaha karşı görünen ve bir müddet sonra kaybolan beyazlık. Şöhret-i kâ-zibe : uzun sürmiyen yalancı şöhret, ün.
KAZİB :::