Çağdaş Sözlük

kefil ~ کفیل

Osmanlıca İmla Lügati - kefil ~ کفیل maddesi. Sayfa: 147 - Sira: 1

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,kefil maddesi. kefil osmanlica yazılışı, kefil osmanlıca imla klavuzu, kefil Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, kefil nasıl yazılır, kefil arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, کفیل kefil ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

kefil ~ کفیل güncel sözlüklerde anlamı:

KEFiL ::: (Kefâlet. den) Birisinin bir borcu ifâsı lâzım gelirken, ifâ etmediği takdirde, o borcu ifâyı kendi üzerine alan kimse. Kefâlet eden kimse.

kefîl ::: (a. i. kefâlet'den.) : kefalet eden, kaçındığı takdirde birinin borcunu ödemeyi, birinin bir şeyi -yapması gerekirken- yapmadığı takdirde o işi yapmayı kendi üstüne alan kimse.

kefîl-bi-l-mâl ::: fık. bir malın ödenmesine kefil olan kimse

kefîl-bi-n-nefs ::: fık. birinin şahsına kefil olan kimse

kefîl-bi-t-teslîm ::: bir malın teslîmine kefil olan kimse.

kefîl ::: "borcunu ödemezse ben ödeyeceğim" diyen.

KEFiL ::: İkindi namazının sünnetini kılıp terk etmeyen kimsenin Cennet'e girmesine kefîlim. (Hadîs-i şerîf-Miftâh-ül-Cenne)

Yetîme kefîl olan ve ona bakan kişi Cennet'te bu parmağın yakın olduğu gibi bana yakın olacaktır. (Hadîs-i şerîf-Reddül Muhtâr)

Kefîle kefîl olmak sahîhtir (olur). Alacaklı borcu üçünden de isteyebilir. İkrâh ile yâni zorla kefîl yapılan, kefîl olmaz. (İbn-i Âbidîn, Ali Haydar Efendi)

Hak teâlâ senin ve âlemin rızkına kefîldir. Rızık için düşünmeye lüzûm yoktur. Çünkü Hak teâlâ tarafından bütün rızıklar taksim edilmiştir. Çalışarak hissene düşen rızkı arayıp bulursun.Bir sadakanın yerine on misli ile mukâbele edildikten sonra, çalışana karşılığı verileceğine hiç şüphe yoktur. (Ahmed binHanbel)

Kefil :::


  1. Borcunu ödemeyenin veya verdiği sözü yerine getirmeyenin bütün sorumluluğunu üzerine alan kimse
    Örnek: Her hâllerine ben kefilim diyordu. H. R. Gürpınar

  2. Kefalet veren kişi.

kefil ::: güvence veren , garantör , kefil , kefalet eden , (kefalet , den) birisinin bir borcu ifası lazım gelirken , ifa etmediği takdirde , o borcu ifayı kendi üzerine alan kimse , kefalet eden kimse

kefîl ::: "borcunu ödemezse ben ödeyeceğim" diyen

kefil ::: ‬kefil

kefil ::: kefalet eden

kefil ::: zamin

KEFİL :::

(Kefâlet. den) Birisinin bir borcu ifâsı lâzım gelirken, ifâ etmediği takdirde, o borcu ifâyı kendi üzerine alan kimse. Kefâlet eden kimse