Çağdaş Sözlük

kabız ~ قبض

Osmanlıca İmla Lügati - kabız ~ قبض maddesi. Sayfa: 133 - Sira: 2

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,kabız maddesi. kabız osmanlica yazılışı, kabız osmanlıca imla klavuzu, kabız Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, kabız nasıl yazılır, kabız arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, قبض kabız ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

kabız ~ قبض güncel sözlüklerde anlamı:

KABIZ ::: Kabzeden, tutan.

kabız ::: ("ka" uzun okunur, a. s. kabz'dan) : 1) kabzeden, alan, tutan.

kabız-ı mâl ::: 1) vakıf gelirlerini tahsîl eden; 2) tahsildar; 3) meyva ve sebze yetiştiricileri ile manavlar arasında aracılık eden kimse, kabzımal.

kabız-ı ervah ::: ruhları kabzeden, Azrail. 2) hek. kabızlık veren, peklik veren. 3) anat. sıkan, çeken.

kabz ::: (a. i.) : 1) el ile tutma. 2) avuç içine alma, kavrama. 3) Azrail tarafından ruh teslim alınma, ölme. Ahz û kabz : alma. 4) peklik, amelsizlik, kabız, (bkz. : inkıbaz) : [mecazen feyz-i ma'nevî'nin gelişi (bast) : gelmeyişi (kabz)]

kabz ü bast ::: kapanıp açılma, daralıp genişleme.

kâbız ::: tutan, sıkan, kavrayan.

Kabız :::


  1. Dışkının katılığı yüzünden büyük abdest bozamama veya güçlükle bozma durumu, peklik, kabızlık, ishal karşıtı.

  2. Azrail tarafından ruh teslim alınma, ölme.

  3. Alma.

  4. Kavrama, el ile tutma.

kabz ::: kavrama , tutma , alma

kâbız ::: tutan

kabz ::: ‬tutma

kabz ::: kavrama

kabız ::: (

kabız ::: makbuz

KABIZ :::

Kabzeden, tutan