kabak ~ قاباق-قباق
Osmanlıca İmla Lügati - kabak ~ قاباق-قباق maddesi. Sayfa: 132 - Sira: 41
1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,kabak maddesi. kabak osmanlica yazılışı, kabak osmanlıca imla klavuzu, kabak Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, kabak nasıl yazılır, kabak arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu
1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, قاباق-قباق kabak ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
kabak ~ قاباق-قباق güncel sözlüklerde anlamı:
Kabak :::
- Bu bitkinin türlerine göre yemeği ve tatlısı yapılan ürünü.
- Esrarkeşlerin kullandığı bir çeşit nargile.
- kemane
Örnek: Siperin içinde birkaç nefer ayakta ileriye bakıyor, öbürleri aşağı oturmuş konuşuyorlar, gülüyorlar, türkü söylüyorlar, kabak çalıyorlar. Ö. Seyfettin - Ham, tatsız (kavun, karpuz).
- Tüysüz, dazlak
Örnek: Kaba kabak gibi tıraşlı! H. E. Adıvar - Dişleri aşınarak yüzeyi düzleşmiş olan (taşıt lastiği).
- Bilgisiz, görgüsüz, kaba.
- Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, sarı çiçekli, birçok türü olan bir bitki (Cucurbita).
- Kabak kemane
- Kabakgiller (Cucurbitaceae) familyasından, çiçekleri huni şeklinde ve sarı renkli, ovaryum alt durumlu, etli ve olgunlukta açılmayan bakka tipi meyvesi olan, sürünücü ya da tırmanıcı, tek yıllık, otsu bitkiler. Sakız kabağı.
kabak ::: bilgisiz, dazlak, evvel, ham, kaba