Çağdaş Sözlük

dâl ~ دال

Osmanlıca İmla Lügati - dâl ~ دال maddesi. Sayfa: 55 - Sira: 44

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,dâl maddesi. dâl osmanlica yazılışı, dâl osmanlıca imla klavuzu, dâl Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, dâl nasıl yazılır, dâl arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, دال dâl ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

dâl ~ دال güncel sözlüklerde anlamı:

DAL ::: Ağacın ilk verdiği kol. * Kur'ân hattiyle yazılan () harfinin okunuşu (Ebcedi değeri dörttür.) Noktasız olduğundan "dâl-i mühmele" de denir.

DAL ::: Semiz avrat. Şişman kadın.

DAL ::: "Yaban sediri" denen bir ot.

dall ::: (a. s. delâlet'den.) : delâlet eden, gösteren, işaret eden.

Dal :::


  1. Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri
    Örnek: Cılız dallar, yeşili fersiz, tırnak kadar yapraklar! T. Buğra

  2. Kol, bölüm, branş.

  3. Canlıların bölümlenmesinde, sınıfların bir araya gelmesiyle oluşan birlik, şube.

  4. Arka, sırt.

  5. Kol.

  6. Omuz
    Örnek: Belikler dalına dökülür gelir / İnce bel üstüne sal ala gözlüm. Halk türküsü

  7. Boyun, ense.

  8. Çıplak, yalın.

  9. Zaman belirten kelimelerin başına getirildiğinde kelimenin anlamını güçlendirir.

  10. bk.Dalton

dal ::: arap alfabesinin sekizinci harfi , ağacın ilk verdiği kol , kur'an hattiyle yazılan () harfinin okunuşu (ebcedi değeri dörttür , ) noktasız olduğundan "dal-i mühmele" de denir , kur'an ve iman yolundan sapan , dalalete giden , azan , azdırıcı , sapkın , şaşkın , semiz avrat , şişman kadın , "yaban sediri" denen bir ot

dâll ::: delalet eden , delil olan

dâll ::: ‬delalet eden

dal ::: (a. ha.) 1) Osmanlı alfabesinin onuncu harfi olup

dall ::: (a. s. delâlet'den.) delâlet eden, gösteren, işaret eden.

dal ::: arka, boyun, branş, budak, çıplak, ense, ihtisas, kol, omuz, şube, yalın

DAL :::

"Yaban sediri" denen bir ot

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: