Çağdaş Sözlük

dâhil ~ داخل

Osmanlıca İmla Lügati - dâhil ~ داخل maddesi. Sayfa: 55 - Sira: 28

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,dâhil maddesi. dâhil osmanlica yazılışı, dâhil osmanlıca imla klavuzu, dâhil Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, dâhil nasıl yazılır, dâhil arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, داخل dâhil ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

dâhil ~ داخل güncel sözlüklerde anlamı:

DaHiL ::: İçeri. İç. İçinde. İçeri girmiş.

DAHiL ::: Yabancı, sığınan, sığınmış. Muhacir. * Birisinin içyüzü, niyet ve mezhebi. Dâhil ve içerde. Birisinin bütün gizli ve sırlı işlerine vâkıf olan dost ve hemdemi. * Evvelâ alâkasız olup so adan bir cemaate dâhil olan. * Edb: Başka bir dilden olup, so adan diğer bir dile geçen kelime. * Tıb: Vücud âzalarında birbirine girmiş ve sokulmuş olan mafsallar.

DAHiL ::: (Bak: Dahl-Dehal) Girmek, karışmak. Dokunmak. Taarruz etmek, müdâhale eylemek.

DAHiL ::: Hayrette kalan kimse.

dâhil ::: (a. s.) : iç, içeri, içinde, içeri girmiş. Hareket-i dâhil : ilmiye sınıfında ilk derece. İbtidâ-i dâhil : medresede başlangıç.

dahil ::: (a. s. dühûl'den) : yabancı, sığıntı, sığınan, sığınmış.

dâhil ::: iç, içeri, içinde.

dahîl ::: yabancı, sığıntı.

Dahil :::


  1. İç, içeri
    Örnek: Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar... Atatürk

  2. İçinde, ... ile birlikte
    Örnek: Bütün bu insanlar, amcası dâhil tiyatroda perdenin açılmasını bekler gibidir. T. Buğra

  3. Bir işe karışmış olma, karışma.

  4. Osmanlılarda bilginler sınıfına (ilmiyeye) özgü bir aşama.

dâhil ::: iç , içeri , içinde

dahîl ::: yabancı

dâhil ::: ‬iç

dâhil ::: içeri

dâhil ::: (a. s.) iç, içeri, içinde, içeri girmiş. Hareket-i dâhil : ilmiye sınıfında ilk derece. İbtidâ-i dâhil : medresede başlangıç.

dahil ::: (a. s. dühûl'den) yabancı, sığıntı, sığınan, sığınmış.

dahil ::: iç

dâhil ::: iç, içeri

DAHÎL :::

Yabancı, sığınan, sığınmış. Muhacir. * Birisinin içyüzü, niyet ve mezhebi. Dâhil ve içerde. Birisinin bütün gizli ve sırlı işlerine vâkıf olan dost ve hemdemi. * Evvelâ alâkasız olup sonradan bir cemaate dâhil olan. * Edb: Başka bir dilden olup, sonradan diğer bir dile geçen kelime. * Tıb: Vücud âzalarında birbirine girmiş ve sokulmuş olan mafsallar.

DAHİL :::

Hayrette kalan kimse

DÂHİL :::

İçeri. İç. İçinde. İçeri girmi