Çağdaş Sözlük

cebir ~ جبر

Osmanlıca İmla Lügati - cebir ~ جبر maddesi. Sayfa: 39 - Sira: 27

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,cebir maddesi. cebir osmanlica yazılışı, cebir osmanlıca imla klavuzu, cebir Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, cebir nasıl yazılır, cebir arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, جبر cebir ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

cebir ~ جبر güncel sözlüklerde anlamı:

CEBiR ::: Zabtetmek. Zor. Kuvvet. * Bir şeyi ıslah ve tamir etmek, düzeltmek. * Bâtıl bir fırka. * Mat: Harflerle yapılan hesab. * Tıb: Fevkalâde ameliyat, kırık kemiği sarıp bütünlemek. Kırık veya çıkık uzva sarılan tahtalar.

cebe-r ::: (a. i.) : insanın cüz'î irâdesini (* elincleliğini) kabul etmeyip, her hareketi bir cebir altında yaptığına inanan tarîkat ve bu tarikata inanmış olan kimse.

cebr ::: (a. i.) : 1) zor, zorlama. 2) düzeltme, tamir etme. 3) mat. cebir.

cebr-i âdr, cebr-i âlâ ::: mat. cebir bahisleri.

cebr-i hâtir ::: gönül yapma, gönül alma.

cebr-i mâfat ::: kaybedilmiş bir. şey yerine başka bir şey bulup onunla avunma.

cebr-i nefs ::: kendini zorlama, kendini zortutma.

cebr-i noksan ::: eksiği tamamlama.

cebr ve mukabele ::: mat. cebir muadelesi, * denklem, fr. equation.

cebir ::: zor, zorlama.

Cebir :::


  1. Zor, zorlayış.

  2. Artı ve eksi gerçek sayılarla, bunların yerini tutan harfler yardımıyla nicelikler arasında genel bağlantılar kuran matematik kolu.

  3. 1 - Sayılar yerine imler konularak sayısal işlemlerin genelleştirilmesi. 2 - Sayıbilgisinin soyutlanması. 3 - Her x, y, z öğesi ve a sayısı için, üzerinde x (y+z) = xy + xz, (x+y) z = xz + yz, a(xy) = (ax) y = x (ay) eşitliklerini sağlayan bir çarpma işlemiyle donatılmış doğrusal uzay. Anlamdaş. doğrusal birleşmelicebir. 4 - bk. kümelercebiri.(…)

cebir ::: zorlama , zor

cebr ::: zorlama , cebir

cebr ::: ‬zorlama

cebr ::: cebir

cebe-r ::: (a. i.) insanın cüz'î irâdesini (* elincleliğini) kabul etmeyip, her hareketi bir cebir altında yaptığına inanan tarîkat ve bu tarikata inanmış olan kimse.

Cebir ::: Zor kullanma, zorlayış, zora başvurma, zor.

cebir ::: kuvvet, zor

CEBİR :::

Zabtetmek. Zor. Kuvvet. * Bir şeyi ıslah ve tamir etmek, düzeltmek. * Bâtıl bir fırka. * Mat: Harflerle yapılan hesab. * Tıb: Fevkalâde ameliyat, kırık kemiği sarıp bütünlemek. Kırık veya çıkık uzva sarılan tahtalar