Çağdaş Sözlük

beyan ~ بیان

Osmanlıca İmla Lügati - beyan ~ بیان maddesi. Sayfa: 28 - Sira: 9

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,beyan maddesi. beyan osmanlica yazılışı, beyan osmanlıca imla klavuzu, beyan Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, beyan nasıl yazılır, beyan arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, بیان beyan ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

beyan ~ بیان güncel sözlüklerde anlamı:

BEYAN ::: İzah. Açıklama. Anlatma. Açık söyleme. * Öğretme. * Fesahat ve belâgat. * Edb: Belâgat ilminin hakikat, mecaz, kinâye, teşbih, istiâre gibi bahislerini öğreten kısmı. (Bak: Belâgat) * Söz olsun, iş olsun; vukû' bulan şeyden murad ne olduğunu o şey ile alâkası ve münâsebeti bulunan bir sözle veya bir fiil ile açıklamaktır.

Beyân ::: (a. i. c. : beyanât) : 1) anlatma, açık söyleme, bildirme. 2) ed. belagat ilminin, hakikat, mecaz, hikâye, teşbih, istiar gibi bahislerini öğreten kısmı, (bkz. : belagat).

beyânı efkâr ::: fikirleri söyleme.

beyân-ı hâl ::: hâlini bildirme, anlatma.

beyân-ı matlab ::: istenilen şeyin beyân edilmesi, dileğin bildirilmesi.

beyân-ı zaruret ::: huk. beyâna mevzu olmayan bir nevi söz, söylenmediği halde söylenmiş sayılan hüküm.

beyân ::: açıklayıp bildirme.

Beyan :::


  1. Söyleme, bildirme.

  2. Bir eserde, düşüncelerin, duyguların, hayallerin doğuş ve değerlerini, bunların anlatımında tutulacak yolları konu edinen bir edebiyat bilgisi dalı.

  3. açıklama.

beyân ::: açıklama , anlatma , ifade etme

beyân ::: ‬açıklama

beyân ::: ifade etme

beyân ::: dile getirme

BEYAN :::

İzah. Açıklama. Anlatma. Açık söyleme. * Öğretme. * Fesahat ve belâgat. * Edb: Belâgat ilminin hakikat, mecaz, kinâye, teşbih, istiâre gibi bahislerini öğreten kısmı. (Bak: Belâgat) * Söz olsun, iş olsun; vukû' bulan şeyden murad ne olduğunu o şey ile alâkası ve münâsebeti bulunan bir sözle veya bir fiil ile açıklamaktır.