abid ~ عبد
Osmanlıca İmla Lügati - abid ~ عبد maddesi. Sayfa: 1 - Sira: 23
1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,abid maddesi. abid osmanlica yazılışı, abid osmanlıca imla klavuzu, abid Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, abid nasıl yazılır, abid arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu
1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, عبد abid ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
abid ~ عبد güncel sözlüklerde anlamı:
ABiD ::: İbadet eden. Zâhid. Çok ibadet eden. * Köle.
ABiD ::: Kullar. Köleler.
ABiD ::: f. Kıvılcım.
abd ::: (o. i. c. ibâd, â'bâd, abîd) : köle, kul. (bkz. : bende).
abd - i müşterâ ::: para ile satın alınmış köle.
abd - ül - kadir ::: 1) Allah'ın kulu; 2) erkek adı.
âbid ::: (a. i. c. : evâbid) : mesel, yanıltmaç.
âbîd ::: (f. i.) : kıvılcım.
abîd ::: (a. i. abd'in c.) : kullar, köleler, (bkz. : a'bâd).
âbid ::: (a. s. ibâdet'den. c. : abede; müen. âbide) : ibâdet (kulluk) eden, tapınan (bkz. : zâhid).
âbid ::: ibadet eden.
aBiD ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Tevbe edenler, âbidler, hamd edenler (cihâd veya ilim öğrenmek için) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, emr-i mârûf nehyi anil münker yapanlar ve Allahü teâlânın sınırlarını koruyanlar (yok mu? İşte onlar da Cennet ehlidir. Habîbim) Sen o mü'minlere dahi Cenneti müjdele. (Tevbe sûresi: 112)
Allahü teâlânın haram kıldığı (yasak ettiği) şeylerden sakın, insanların en âbidi olursun. (Hadîs-i şerîf-Miftâh-un-necât)
Âbidin en büyük maksadı, âhiret sevâbına kavuşmaktır. Âbid, ibâdetinden öyle zevk alır ki, ibâdetten bir an men' edilse, onun için en büyük eziyet olur. Hattâ âbidlerden biri; "Ölümden korkmuyorum, ancak gece ibâdetime mâni olacak diye korkuyorum" demiştir. Diğeri de; "Allahım mezarımda da bana ibâdet imkânlarını ihsân et" diye duâ etmiştir. (İmâm-ı Gazâlî)
abd ::: kul , köle
âbid ::: ibadet eden , erkek adı
abîd ::: kullar , köleler
abd ::: kul
abd ::: köle
âbid ::: ibadetle meşgul olan
âbid ::: ibadet eden
abîd ::: kullar
abîd ::: köleler
abd ::: bende
âbid ::: (a. i. c. : evâbid) mesel, yanıltmaç.
âbîd ::: (f. i.) kıvılcım.
abîd ::: (a. i. abd'in c.) kullar, köleler, (bkz. : a'bâd).
âbid ::: (a. s. ibâdet'den. c. : abede; müen. âbide) ibâdet (kulluk) eden, tapınan (bkz. : zâhid).
âbid ::: tapınan
âbid ::: erkek adı
ABÎD :::
ABİD :::