Çağdaş Sözlük

hediye ~ هديه‌

Osmanlıca İmla Lügati - hediye ~ هديه‌ maddesi. Sayfa: 324 - Sira: 42

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,hediye maddesi. hediye osmanlica yazılışı, hediye osmanlıca imla klavuzu, hediye Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, hediye nasıl yazılır, hediye arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, هديه‌ hediye ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

hediye ~ هديه‌ güncel sözlüklerde anlamı:

HEDiYE ::: Parasız verilen, bağışlanan şey. Armağan.

hediyye ::: (a. i. c. : hedâyâ) : 1) hediye, armağan.

hediyye-i dendân ::: diş kirası.

hediyye-i yakut ::: yakut hediyesi. 2) kıymet, değer, bahâ. 3) kadın adı.

hediye ::: armağan.

HEDiYE ::: Hediyeleşiniz, sevişiniz. (Hadîs-i şerîf-Künûz-üd-Dekâik)

Yâ Âişe, kim sana sen istemeden bir hediye verirse, onu kabûl et! Zîrâ o, Allahü teâlânın sana ihsân ettiği bir rızıktır. (Hadîs-i şerîf-Râmûz-ül-Ehâdîs)

Hediye vermek ve hediye kabûl etmek (almak) sünnettir yâni Resûlullah efendimizin âdet-i şerîfelerindendir. (Nişancızâde)

Gasbedilmiş veya hırsızlık gibi haram yoldan elde edildiği bilinen bir malı hediye ve sadaka olarak almak veya kirâ olarak kullanmak helâl değildir. (İbn-i Âbidîn)

Taksîmi mümkün olan bir şeyde ortakların, hisselerini ayırmadan başkalarına hediye etmeleri câiz değildir. (Fetâvâ-i Hindiyye)

Resûlullah efendimiz, sadaka kabûl etmez, fakat hediye kabûl ederdi. Hediye getirene karşılık fazlasını kat kat verirdi. (İmâm-ı Ahmed Kastalânî)

HEDiYE ::: Hediyeleşiniz, sevişiniz. (Hadîs-i şerîf-Künûz-üd-Dekâik)

Yâ Âişe, kim sana sen istemeden bir hediye verirse, onu kabûl et! Zîrâ o, Allahü teâlânın sana ihsân ettiği bir rızıktır. (Hadîs-i şerîf-Râmûz-ül-Ehâdîs)

Hediye vermek ve hediye kabûl etmek (almak) sünnettir yâni Resûlullah efendimizin âdet-i şerîfelerindendir. (Nişancızâde)

Gasbedilmiş veya hırsızlık gibi haram yoldan elde edildiği bilinen bir malı hediye ve sadaka olarak almak veya kirâ olarak kullanmak helâl değildir. (İbn-i Âbidîn)

Taksîmi mümkün olan bir şeyde ortakların, hisselerini ayırmadan başkalarına hediye etmeleri câiz değildir. (Fetâvâ-i Hindiyye)

Resûlullah efendimiz, sadaka kabûl etmez, fakat hediye kabûl ederdi. Hediye getirene karşılık fazlasını kat kat verirdi. (İmâm-ı Ahmed Kastalânî)

Hediye :::


  1. Armağan.

  2. Fiyat.

hediye ::: armağan

hediye ::: armağan, fiyat, hatıra

HEDİYE :::

Parasız verilen, bağışlanan şey. Armağan