Çağdaş Sözlük

zevâl ~ زوال

Osmanlıca İmla Lügati - zevâl ~ زوال maddesi. Sayfa: 318 - Sira: 20

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,zevâl maddesi. zevâl osmanlica yazılışı, zevâl osmanlıca imla klavuzu, zevâl Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, zevâl nasıl yazılır, zevâl arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, زوال zevâl ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

zevâl ~ زوال güncel sözlüklerde anlamı:

ZEVAL ::: Zâil olma, sona erme. * Gitmek. Yerinden ayrılıp gitmek. * Güneşin tam ortada gibi, baş ucunda bulunduğu zaman. * Güneşin nısf-ı nehar dairesinden batmaya doğru dönmesi. Seyrinin sonuna yaklaşması.(Gafletten kurtulan evvelki adam, o şedit şefkatin elemine karşı ulvi bir tiryak bulur ki; acıdığı bütün zihayatların mevt ve zevâlinde bir Zât-ı Bâki'nin bâki esmasının daimî cilvelerini temsil eden âyine-i ervahları bâki görür; şefkatı, bir sürura inkılâb eder. Hem zevâl ve fenâya mâruz bütün güzel mahlukatın arkasında bir cemâl-i münezzeh ve hüsn-ü mukaddes ihsas eden bir nakış ve tahsin ve san'at ve tezyin ve ihsan ve tenvir-i dâimîyi görür. O zevâl ve fenâyı, tezyid-i hüsün ve tecdid-i lezzet ve teşhir-i san'at için bir tazelendirmek şeklinde görüp lezzetini ve şevkini ve hayretini ziyadeleştirir. M.)

zevâl ::: sona erme, silinme.

ZEVaL ::: Ölmez imiş âşık cânı,

Hiç çürümez imiş teni,

Aşk her kimi kıldı fânî,

Ona zevâl ermez imiş.

(Yûnus Emre)

Zeval :::


  1. Yok olma, yok edilme.

  2. Suç, kabahat, sorumluluk
    Örnek: Elçiye zeval olmaz. Atasözü

  3. Bozulma.

  4. Öğle.

  5. sona erme, sona erim, ortadan kalkma.

zevâl ::: sona erme , yok olma , yok oluş , zail olma

zevâl ::: ‬yok olma

zevâl ::: yok oluş

zevâl ::: batma

zevâl ::: öğle

Zeval ::: Son; bitim; nihayet; yok olma

Zeval ::: Son; bitim; nihayet; yok olma

zeval ::: kabahat, öğle, sorumluluk, suç

zeval :::

son; bitim; nihayet; yok olma

ZEVAL :::

Zâil olma, sona erme. * Gitmek. Yerinden ayrılıp gitmek. * Güneşin tam ortada gibi, baş ucunda bulunduğu zaman. * Güneşin nısf-ı nehar dairesinden batmaya doğru dönmesi. Seyrinin sonuna yaklaşması.(Gafletten kurtulan evvelki adam, o şedit şefkatin elemine karşı ulvi bir tiryak bulur ki; acıdığı bütün zihayatların mevt ve zevâlinde bir Zât-ı Bâki'nin bâki esmasının daimî cilvelerini temsil eden âyine-i ervahları bâki görür; şefkatı, bir sürura inkılâb eder. Hem zevâl ve fenâya mâruz bütün güzel mahlukatın a