zan ~ ظن
Osmanlıca İmla Lügati - zan ~ ظن maddesi. Sayfa: 316 - Sira: 50
1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,zan maddesi. zan osmanlica yazılışı, zan osmanlıca imla klavuzu, zan Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, zan nasıl yazılır, zan arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu
1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, ظن zan ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
zan ~ ظن güncel sözlüklerde anlamı:
ZAN ::: (Bak: Zann)
ZAN ::: Ayıp.
zân ::: sanma, sezme.
ZAN ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
Zanların çoğundan kaçının, zîrâ bâzı zanlar günâhtır. (Müslümanların ayıb ve kusurlarını) araştırmayın; bir kısmınız bir kısmınızı (arkasından hoşlanmayacağı sözle) çekiştirmesin... (Hucurât sûresi: 12)
Kulum beni nasıl zannederse, ona zannettiği gibi muâmele ederim. (Hadîs-i kudsî-Keşf-ül-Hafâ)
Şu kimselere şaşarım; zanla konuşurlar ve onunla amel ederler. (İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe)
Yolda rastlanan bir suyun temiz olduğu, iyi bilinir veya temiz olduğu çok zannedilirse, bununla abdest alınır. (Halebî)
Zan :::
- Sanı
Örnek: Kapıyorum zannıyla kilitlemişim, diyordu. M. C. Kuntay
zân ::: sanma , zan , sanı
zânn ::: zan , sanı , zannetmek , sezme , sanan , zanneden
zan ::: zan
zan ::: sanı
zann ::: zan
zann ::: sanı
zan ::: güman
ZAN :::