Çağdaş Sözlük

tarak ~ طاراق-طراق

Osmanlıca İmla Lügati - tarak ~ طاراق-طراق maddesi. Sayfa: 272 - Sira: 18

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,tarak maddesi. tarak osmanlica yazılışı, tarak osmanlıca imla klavuzu, tarak Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, tarak nasıl yazılır, tarak arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, طاراق-طراق tarak ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

tarak ~ طاراق-طراق güncel sözlüklerde anlamı:

TARAK ::: Bulutların bir yere toplanması. * Aynı cinsten olan şeylerden bazısı bazısının üstünde olması.

Tarak :::


  1. Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç
    Örnek: Fil dişi tarağı da aşırmışlar, asıl buna canım yandı. R. H. Karay

  2. Bahçıvanlıkta toprağın taşını ayıklamak için kullanılan, ucu bu biçimde olan araç, tırmık.

  3. Dokuma tezgâhlarında, dişleri arasından arış ipliklerinin geçtiği tarak biçiminde araç.

  4. Bazı kuşların başında bulunan yelpaze biçiminde tepelik.

  5. İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü.

  6. Suda yaşayan hayvanlarda solungaç.

  7. Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten).

  8. bk. pekten

tarak ::: bulutların bir yere toplanması , aynı cinsten olan şeylerden bazısı bazısının üstünde olması

TARAK :::

Bulutların bir yere toplanması. * Aynı cinsten olan şeylerden bazısı bazısının üstünde olması