Çağdaş Sözlük

sütûn ~ ستون

Osmanlıca İmla Lügati - sütûn ~ ستون maddesi. Sayfa: 260 - Sira: 23

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,sütûn maddesi. sütûn osmanlica yazılışı, sütûn osmanlıca imla klavuzu, sütûn Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, sütûn nasıl yazılır, sütûn arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, ستون sütûn ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

sütûn ~ ستون güncel sözlüklerde anlamı:

SüTUN ::: f. Direk, amud, rükün. Silindir biçiminde destek. * Gazete veya kitap sahifelerinde yukarıdan aşağıya olan bölünmüş kısımlardan herbiri. Kolon.

sittun ::: (a. s.) : altmış, (bkz : sittîn).

"); sîv ::: (f. i.) : elma. (bkz. : sîb, tuffâh).

sütün ::: (fi) : 1) direk. 2) gazete, kitap veya dergi gibi şeylerde sahifenin, yukardan aşağı doğru bölünmüş olduğu kısımlardan herbiri, kolon.

Sütun :::


  1. Herhangi bir maddeden yapılan, üstünde sütun başlığı denilen çıkıntılı bir bölüm olan, genellikle bir altlığa, bazen doğrudan doğruya yere dayalı silindir biçiminde düşey destek, kolon
    Örnek: Terasın mermer sütunlarından birine dayanmış, sessiz sedasız bana baktığını görüyorum. R. N. Güntekin

  2. Gazete, dergi, kitap vb. yazılı şeylerde, sayfanın yukarıdan aşağıya doğru ayrılmış olduğu dar bölümlerden her biri, kolon
    Örnek: Böyle misaller sayıp dökmek gerekse, satırlar değil, sütunlar dolar. R. E. Ünaydın

  3. Alt alta sıralanmış şeyler dizisi.

  4. Oldukça yükseğe çıkan ve silindire benzeyen şey.

  5. Bir tablo veya grafikte düşey durumdaki yüzey.

  6. (Mimarlık) Ayak olarak taşıyıcı görevi olan yuvarlak gövdeli taş direk. a. bk. ayak.

sütûn ::: direk

sütun ::: direk

sütûn ::: ‬direk

sütün ::: (fi) 1) direk. 2) gazete, kitap veya dergi gibi şeylerde sahifenin, yukardan aşağı doğru bölünmüş olduğu kısımlardan herbiri, kolon.

sütun ::: dergi, direk

SÜTUN :::

f. Direk, amud, rükün. Silindir biçiminde destek. * Gazete veya kitap sahifelerinde yukarıdan aşağıya olan bölünmüş kısımlardan herbiri. Kolon