Çağdaş Sözlük

men ~ منع

Osmanlıca İmla Lügati - men ~ منع maddesi. Sayfa: 185 - Sira: 58

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,men maddesi. men osmanlica yazılışı, men osmanlıca imla klavuzu, men Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, men nasıl yazılır, men arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, منع men ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

men ~ منع güncel sözlüklerde anlamı:

MEN ::: f. Ben. (Farsçada birinci şahıs zamiri) (Bak: Mâ)

MEN ::: (İsm-i Mevsuldür) Şahsa delâlet eder. "O kimse ki, yahut, kimi, kim, kim ki" gibi mânâlara gelir. İstifham için olur, yerine göre tesniye (Menân) şeklinde ve cemi (Menun) gibi okunabilir. Akıl sahibleri hakkında kullanılır. Mevsule, şartiye, nekre-i tâmme, nekre-i mevsule olur.

men ::: (a. z.) : o kimse ki, kim, kim ki. Ol babda emr ü ferman hazret-i men leh-ül-emrindir : [büyük kimselere yazılan yazılarda : "emir sizindir" mânâsına olarak bir klişe hâlinde kullanılırdı]

men aleyh-id-diye ::: huk. [eskiden] üzerine diyet verilmesi lâzımgelen kimse.

men aleyh-il-kısas ::: huk. [eskiden] üzerine kısas icrası îcâbeden kimse, (katil gibil.

men aleyh-in-nafaka ::: huk. [eskiden] diğer birşahsın nafakası- kendi üzerine vâcibolan kimse.

men lâ-yüreddü aleyh ::: fer. kendilerine red ya-pılmıyan vârisler ki, karı ve kocadan ibarettir.

men leh-üd-diye ::: huk. [eskiden] diyete müsteh-ik olan kimse : maktulün veresesi gibi

men leh-ül-hakk ::: huk. [eskiden] hak sahibi olan kimse.

men leh-ül-hıdâne ::: huk. [eskiden] hidâna hakkına mâlik olan kimse.

men leh-ül-istiglâl ::: huk. [eskiden] bir vakıf mahallin gailesi kendine meşrut olan kimse.

men leh-ün-nafaka ::: huk. [eskiden] nafakası diğer kimse üzerine lâzımgslen kimse, meselâ : [baba üzerine oğlunun nafakası lâzım geldikte, oğula : "men leh-ün-nafaka" denir]

men leh-üs-süknâ ::: huk. [eskiden] bir vakıf akarın süknâsına müstehik olan kimsedir ki, o akarda bizzat oturur, onu başkasına îcâr edemez ve o akarı lüzum görüldükçe - vakfiyede hilâfına bir şart yoksa- kendi malından tamir eder.

men yüreddü aleyh ::: fer. muayyen hisselerden artan miktar kendilerince reddolunan vârislerdir ki, bunlar karı ve kocadan maada muayyen sehim sahibi olanlardır.

men' ::: (a. i.) : yasak etme, bırakmama; durdurma; esirgeme, vermeme, önleme.

men ::: kim.

men ::: yasaklama.

Men :::


  1. Yasaklama, izin vermeme.

  2. Japon no oyununda başrolü oyuncunun taktığı maske.

men' ::: yasaklama , yasaklamak , yasaklanmak

men ::: yasaklama , ben , kim

men ::: ‬ben

men’ ::: engel olma

men’ ::: alıkoyma

men’ ::: engel olunma

men’ ::: alıkonulma

men’ ::: yasaklama

men’ ::: yasaklanma

Men ::: Yasak etme; bırakmama; durdurma; esirgeme; vermeme; önleme

men ::: (f. z.) ben.

men ::: (a. z.) o kimse ki, kim, kim ki. Ol babda emr ü ferman hazret-i men leh-ül-emrindir : [büyük kimselere yazılan yazılarda :

men' ::: (a. i.) yasak etme, bırakmama; durdurma; esirgeme, vermeme, önleme.

Men ::: Yasak etme; bırakmama; durdurma; esirgeme; vermeme; önleme

men :::

yasak etme; bırakmama; durdurma; esirgeme; vermeme; önleme

MEN :::

f. Ben. (Farsçada birinci şahıs zamiri) (Bak: M