Çağdaş Sözlük

meâl ~ مآل

Osmanlıca İmla Lügati - meâl ~ مآل maddesi. Sayfa: 183 - Sira: 14

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,meâl maddesi. meâl osmanlica yazılışı, meâl osmanlıca imla klavuzu, meâl Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, meâl nasıl yazılır, meâl arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, مآل meâl ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

meâl ~ مآل güncel sözlüklerde anlamı:

MEaL ::: (Geri dönmek ve rücu eylemek. den) Meydana gelen netice. Mefhum. * Mânası. Kısaca mânası. * Kaymak. * Husul yeri, peyda olunacak yer. * Son, sonuç.(Meâl, te'vilin me'hazi olan "evl" mânasına masdar-ı mimîdir. Bir şeyin varacağı gâye mânasına ism-i mekân da olur ki, te'vilin hasılı demektir. Bundan başka meâl, bir şeyi eksiltmek mânasına da gelir. Onun için örfte bir kelâmın mânasını her vechile aynen değil de, biraz noksaniyle hasılına göre ifade etmeğe de meâl denilmiştir. E.T.)

-meal ::: (a. i.) : 1) meydana gelen şey, netice. 2) mânâ, kavram, mefhum. Bî-meâl : mânâsız, saçma. Hakîkat-meâl : gerçek, içten. Hulâsa-i meal : mânânın özü.

meâl ::: sözün kısaca anlamı.

MEaL ::: Kur'ân-ı kerîm gibi ilâhî belâgat ve î'câzı (kimsenin benzerini söyleyemeyeceği bir vasfı, özelliği) hâiz (sâhib) bir kitâb yalnız Türkçe'ye değil, hiçbir dile hakkıyle çevrilemez. Kur'ân-ı kerîmin nazm-ı celîlini, aslındaki i'câz ve belâgatını muhâfaza ederek tercüme etmek mümkün değildir. Mûteber tefsîr kitablarının ışığı altında verilen mânâlara da tercüme değil, meâl demek uygundur. (Hasan Hüsnü Erdem)

Meal :::


  1. Anlam, kavram, mefhum
    Örnek: Her cepheden tek mealde bir telgraf geliyor. A. Gündüz

  2. Ortaya çıkan şey, sonuç, netice.

meâl ::: anlam

meâl ::: ‬anlam

-meal ::: (a. i.) 1) meydana gelen şey, netice. 2) mânâ, kavram, mefhum. Bî-meâl : mânâsız, saçma. Hakîkat-meâl : gerçek, içten. Hulâsa-i meal : mânânın özü.

meal ::: anlam, kavram, mefhum, netice, sonuç

MEÂL :::

(Geri dönmek ve rücu eylemek. den) Meydana gelen netice. Mefhum. * Mânası. Kısaca mânası. * Kaymak. * Husul yeri, peyda olunacak yer. * Son, sonuç.(Meâl, te'vilin me'hazi olan "evl" mânasına masdar-ı mimîdir. Bir şeyin varacağı gâye mânasına ism-i mekân da olur ki, te'vilin hasılı demektir. Bundan başka meâl, bir şeyi eksiltmek mânasına da gelir. Onun için örfte bir kelâmın mânasını her vechile aynen değil de, biraz noksaniyle hasılına göre ifade etmeğe de meâl denilmiştir. E.T.)