Çağdaş Sözlük

kıyâfet ~ قیافت

Osmanlıca İmla Lügati - kıyâfet ~ قیافت maddesi. Sayfa: 154 - Sira: 21

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,kıyâfet maddesi. kıyâfet osmanlica yazılışı, kıyâfet osmanlıca imla klavuzu, kıyâfet Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, kıyâfet nasıl yazılır, kıyâfet arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, قیافت kıyâfet ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

kıyâfet ~ قیافت güncel sözlüklerde anlamı:

KIYAFET ::: Bir şeyin dış görünüşü, zâhiri. * Bir kimsenin giydiklerinin bütünü. * Heyet, şekil, suret. * Feraset. * Bir kimsenin ardınca olmak.

kıyafet ::: (a. i.) : 1) kılık; bir şeyin dış görünüşü. 2) şekil, heyet, suret. 3) bir kimsenin giyindiklerinin bütünü. İlm-i kıyafet : insanın yüzünden ve dış görünüşünden, iç vasıflarına, iç hayâtına dâir ahkâm çıkarma bilgisi. Teb-dîl-i kıyafet : tanınmıyacak kılığa girme.

Kıyafet :::


  1. Kılık, elbise, giysi
    Örnek: Kıyafetinden onun da bir kalem beyi olduğu anlaşılıyordu. Ö. Seyfettin

  2. Resmî giysi

kıyafet ::: kılık , görünüm , bir şeyin dış görünüşü , zahiri , bir kimsenin giydiklerinin bütünü , heyet , şekil , suret , feraset , bir kimsenin ardınca olmak

kıyafet ::: ‬kılık

kıyafet ::: görünüm

kıyafet ::: (a. i.) 1) kılık; bir şeyin dış görünüşü. 2) şekil, heyet, suret. 3) bir kimsenin giyindiklerinin bütünü. İlm-i kıyafet : insanın yüzünden ve dış görünüşünden, iç vasıflarına, iç hayâtına dâir ahkâm çıkarma bilgisi. Teb-dîl-i kıyafet : tanınmıyacak kılığa girme.

kıyafet ::: giyim, giysi

KIYAFET :::

Bir şeyin dış görünüşü, zâhiri. * Bir kimsenin giydiklerinin bütünü. * Heyet, şekil, suret. * Feraset. * Bir kimsenin ardınca olmak