Çağdaş Sözlük

ikbâl ~ اقبال

Osmanlıca İmla Lügati - ikbâl ~ اقبال maddesi. Sayfa: 120 - Sira: 20

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,ikbâl maddesi. ikbâl osmanlica yazılışı, ikbâl osmanlıca imla klavuzu, ikbâl Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, ikbâl nasıl yazılır, ikbâl arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, اقبال ikbâl ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

ikbâl ~ اقبال güncel sözlüklerde anlamı:

iKBAL ::: Bir şeye yönelmek. Teveccüh etmek. Reddetmeyip kabul etmek. Bir şeyi birinin önüne götürmek. Baht açıklığı. Talih. Refah. * İstemek. (Bak: İdbar)

ikbâl ::: (a. i. kabûl'den.) : 1) birine doğru dönme. 2) baht, talih. 3) işlerin yolunda gitmesi; bahtlı, saadeti!, mutlu olma. 4) arzu, istek. 5) erkek veya kadın adı.

ikbâl-i beşer ::: insan saadeti.

ikbâli dehr ::: dünyânın, zamanın ikbâli.

ikbâl-i rüzgâr ::: zamanın ikbâli, saadeti, talihi.

ikbâl ::: yönelme, talihlilik, saadet.

iKBaL ::: Tasavvuf bilgilerinden maksad, kendini zorlamadan, uğraşmadan, her an Allahü teâlâya ikbâldir. Her an O'nu hatırlamaktır. (Ubeydullah-ı Ahrâr)

2. Kıymet verme, iyi karşılama, hürmet gösterme.

Evlâdım! Orhan'ım! Allahü teâlânın emirlerine uymayan bir iş işlemeyesin! Bilmediğini din âlimlerinden sorup anlayasın! İyice bilmeyince bir işe başlamayasın! Sana itâat edenleri hoş tutasın! Askerine in'âmı, ihsânı (iyiliği), eksik etmeyesin ki, insan ihsânın kulcağızıdır. Zâlim olma! Âlemi adâletle şenlendir. Ve Allah için cihâdı terk etmeyerek beni şâd (mutlu) et! Âlimlere riâyet eyle (danışıp sözlerini dinleyerek saygı göster, haklarını gözet) ki, din işleri nizâm bulsun! Nerede bir ilim ehli duyarsan, ona rağbet, ikbâl ve hilm (yumuşaklık) göster! Askerine ve malına gurûr getirip (böbürlenip), İslâm âlimlerinden uzaklaşma! Bizim mesleğimiz Allah yoludur ve maksâdımız Allah'ın dînini yaymaktır. Yoksa, kuru kavga ve cihângirlik dâvâsı değildir. Sana da bunlar yaraşır. Dâimâ herkese ihsânda bulun! Memleket işlerini noksansız gör! Hepinizi Allahü teâlâya emânet ediyorum. (Osman Gâzî)

3. Baht açıklığı.

Gerçek bana oldu hayâl
Korkutuyor beni bu hâl
Kararmakta her gün ikbâl
Nefs elinden kurtar Rabbim

(M. Sıddîk bin Saîd)

İkbal :::


  1. Baht açıklığı veya yüksek bir makama, duruma erişmiş olma durumu
    Örnek: Siyasi ikbal veya nikbet yellerine göre yön alan bir huy sahibi olduğunu bilirdim. Y. K. Karaosmanoğlu

  2. Odalık.

  3. İstek, arzu.

  4. bk. odalık.

ikbâl ::: talih , refah , baht açıklığı , mutluluk

ikbâl ::: ‬talih

ikbâl ::: mutluluk

İKBAL ::: Yüksek bir makama ya da iyi bir duruma erişme

ikbal ::: arzu, istek

İKBAL :::

Bir şeye yönelmek. Teveccüh etmek. Reddetmeyip kabul etmek. Bir şeyi birinin önüne götürmek. Baht açıklığı. Talih. Refah. * İstemek. (Bak: İdbar