helâl ~ حلال
Osmanlıca İmla Lügati - helâl ~ حلال maddesi. Sayfa: 109 - Sira: 21
1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,helâl maddesi. helâl osmanlica yazılışı, helâl osmanlıca imla klavuzu, helâl Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, helâl nasıl yazılır, helâl arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu
1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, حلال helâl ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
helâl ~ حلال güncel sözlüklerde anlamı:
HELAL ::: Allah'ın müsaade ettiği şey. Haram olmayan. Dinî bakımdan kullanılmasında, yenilip içilmesinde, dinlenmesi veya bakılmasında yahut dokunulmasında nehiy olmayan. * İhramdan çıkan hacı.
hallâl ::: (a. s.) : halleden, çözen, çâre bulan.
hallâl-i müşkilât ::: müşkülü halleden, zorluklan yenen, çözen [kimse], (bkz. : ukde-güşâ).
hallâl-ül-ukad ::: (düğümleri çözen) : zorlukları yenen (bkz. : ukde-güşâ).
helâl ::: (a. i.) : 1) kullanılması şer'an caiz olan, dînin hükümleri bakımından kullanılabilen, haram olmıyan şey. 2) nikâhlı kadın, (bkz. : halîle, harem, hem-firâş).
helâl ::: dinin izin verdiği şey.
Helal :::
- Dinin kurallarına aykırı olmayan, dinî bakımdan yasaklanmamış olan, haram karşıtı
Örnek: Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal. M. A. Ersoy - Kurallara, geleneklere uygun.
- Nikâhlı eş.
- Kurallara, geleneklere uygun olarak.
helâl ::: helal , eş
hallâl ::: çözen
hallâl ::: çözen
helal ::: helal
helal ::: eş
helal ::: hanım
helâl ::: (a. i.) 1) kullanılması şer'an caiz olan, dînin hükümleri bakımından kullanılabilen, haram olmıyan şey. 2) nikâhlı kadın, (bkz. : halîle, harem, hem-firâş).
HELAL :::