farîza ~ فریضه
Osmanlıca İmla Lügati - farîza ~ فریضه maddesi. Sayfa: 80 - Sira: 4

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,farîza maddesi. farîza osmanlica yazılışı, farîza osmanlıca imla klavuzu, farîza Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, farîza nasıl yazılır, farîza arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu
1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, فریضه farîza ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
farîza ~ فریضه güncel sözlüklerde anlamı:
FARiZA ::: Borç, vazife. Allah'ın açık emri olup, yapılması şart olan vazife. * Fık: Ölen bir kimsenin mirasından mirasçılara düşen hisse, pay.
fariza ::: (a. i. c. : ferâiz) : 1) farz. Allah'ın emri. 2) lâzım, vacip, gerek. 3) borç, vazife. 4) mirasçılardan herbirine şer'an düşen hisse, pay. (bkz. : ferâiz2.
farîza ::: kaçınılmaz ödev, boyun borcu.
FARiZA ::: Hac farîzası hem mâlî (mal ile), hem de beden ile yapılan bir ibâdettir. (İbn-i Âbidîn)
2. Miktârı bildirilen vârislerden her birine düşen hisse. Mîrâs payı.
FARiZA ::: Hac farîzası hem mâlî (mal ile), hem de beden ile yapılan bir ibâdettir. (İbn-i Âbidîn)
2. Miktârı bildirilen vârislerden her birine düşen hisse. Mîrâs payı.
Fariza :::
- Tanrı buyruğu.
- Yapılması gerekli ödev, görev.
- Şeriata uygun bir biçimde mirasçılara düşen pay.
farîza ::: farz , borç , vazife , pay
fariza ::: farz , Allah'ın emri
farîza ::: farz
farîza ::: borç
fariza ::: (a. i. c. : ferâiz) 1) farz. Allah'ın emri. 2) lâzım, vacip, gerek. 3) borç, vazife. 4) mirasçılardan herbirine şer'an düşen hisse, pay. (bkz. : ferâiz2.
fariza ::: görev
fariza :::
FARÎZA :::