emâre ~ أماره
Osmanlıca İmla Lügati - emâre ~ أماره maddesi. Sayfa: 74 - Sira: 15


1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,emâre maddesi. emâre osmanlica yazılışı, emâre osmanlıca imla klavuzu, emâre Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, emâre nasıl yazılır, emâre arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu
1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, أماره emâre ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
emâre ~ أماره güncel sözlüklerde anlamı:
EMARE ::: Alâmet, işaret, nişan, iz, ip ucu, belirti.(Gizli olan umura Şeriat emarelere göre hükmeder. İ.İ.)
emare ::: (a. i. c. : emârât) : alâmet, nişan, eser, ipucu, belirti.
emâre-i hasene ::: iyilik alâmeti.
emâre ::: (a. s. emr'den.) : emreden, emredici, cebreden [şehvani hallerde, günah ve suç işlemede]. Nefs-i emmâre : insanı hissî zevk ve lezzete sevk eden nefis ve şehvet.
emâre ::: iz, belirti, bellik.
Emare :::
- Belirti, iz, ipucu
Örnek: Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. Y. K. Karaosmanoğlu
emâre ::: belirti , iz , işaret
emâre ::: işaret
emâre ::: belirti
emâre ::: (a. s. emr'den.) emreden, emredici, cebreden [şehvani hallerde, günah ve suç işlemede]. Nefs-i emmâre : insanı hissî zevk ve lezzete sevk eden nefis ve şehvet.
Emare ::: Başlıbaşına bir hususun varlığını ispata yetmemekle beraber onun vuku bulduğuna işaret eden ve ancak diğer delillerle desteklenmesi kaydıyla hükme dayanak yapılabilen olgulardır.Belirti, iz, ipucu
emare ::: alamet, belirti, delil, iz
EMARE :::