Çağdaş Sözlük

cüz ~ جزء

Osmanlıca İmla Lügati - cüz ~ جزء maddesi. Sayfa: 44 - Sira: 5

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,cüz maddesi. cüz osmanlica yazılışı, cüz osmanlıca imla klavuzu, cüz Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, cüz nasıl yazılır, cüz arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, جزء cüz ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

cüz ~ جزء güncel sözlüklerde anlamı:

CüZ ::: Kısım, parça. Bir şeyin bir parçası. * Kitab forması. * Küllün mukabili. * Kur'ân-ı Kerim'in otuzda bir parçası. * Kanaat. İktifâ eylemek. * Düğümü sağlam yapmak. Bir şeyi pekiştirip muhkem kılmak. * Kız evlâdı.

"); cüz ::: (a. i. c. : ecza) : 1) kısım, parça, bölük.

cüz gülü ::: g. s. bir çeşit süsleme olan hâlkârda-görülen gül motifinin bir nev'i.

cüz' i cedd ::: huk. babanın babasının oğullan ve onların oğullan, yânî yakın ve uzak ana baba bir amcalar ve onların oğulları ve oğullarının oğullan.

cüz-i eb ::: huk. babanın oğlu ve oğlunun oğlu. [yânî ölünün ana ve baba bir kardeşleri ve onların oğulları].

cüz-i ferd ::: atom.

cüz'-i lâ-yetecezzâ ::: bölünemiyen, parçalanamıyan kısım, bölünme imkânı olmıyan en ufak zerre. 2) elifbe, tebâ'reke, âmme cüzleri gibi evvelce mahalle mekteplerinde okunan küçük okul kitabı.

cüz-i tâmm ::: bütün, parçalandığı vakit ana vasfını kaybeden şey.

cüz ::: bölüm, parça.

Cüz :::


  1. Bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri.

  2. Fasikül.
    Örnek: İlk defa olarak gördüğüm bir amme cüzünden bir şeyler okudu. S. F. Abasıyanık

  3. Kur'an'ın bölünmüş olduğu otuz parçadan her biri

cüz ::: parça , kısım

cüz’ ::: ‬parça

cüz’ ::: medrese alfabe kitabı

Cüz ::: Bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri; kısım; parça; bölük

Cüz ::: Bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri; kısım; parça; bölük

cüz :::

bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri; kısım; parça; bölük

CÜZ :::

Kısım, parça. Bir şeyin bir parçası. * Kitab forması. * Küllün mukabili. * Kur'ân-ı Kerim'in otuzda bir parçası. * Kanaat. İktifâ eylemek. * Düğümü sağlam yapmak. Bir şeyi pekiştirip muhkem kılmak. * Kız evlâdı