bahir ~ بحر
Osmanlıca İmla Lügati - bahir ~ بحر maddesi. Sayfa: 21 - Sira: 10
![](/rsm/lugat/2/21-10.png)
![](/rsm/lugat/2/21-11.png)
1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,bahir maddesi. bahir osmanlica yazılışı, bahir osmanlıca imla klavuzu, bahir Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, bahir nasıl yazılır, bahir arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu
1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, بحر bahir ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
bahir ~ بحر güncel sözlüklerde anlamı:
BaHiR ::: Yalancı. Ahmak, serseri adam. * Kırmızı kan.
BAHiR ::: (Bak: Bahr)
BaHiR ::: Aşikâr. Açık. Belirli. Apaçık. * Güzel. * Meşhur, namdar. * Galip.
bahir ::: (a. i.) : deniz, (bkz : bahr, deryfi).
bahir ::: (a. s.) : yalancı, ahmak, alık [adam].
bahir ::: (a. s.) : ekin sulayıcı, sulayan.
bahir ::: (a. s.) : 1) belli, besbelli, açık, apaçık, (bkz : ayan). 2) ışıklı, parlak; güzel.
Bahr ::: (a. i. c. : bihâr, ebhâr, ebhur, buhur) : 1) deniz. 2) büyük göl veya nehir.
Bâhr-i Ahdar ::: Hint okyanusu.
Bahr-i Ahmer ::: Ktzıldeniz, Şap denizi.
Bahr-i Ebyaz ::: İskandinavya yarımadasının doğusunda Novaya Zemliya adasına kadar olan deniz..
Bahr-i Hazer ::: Hazer denizi.
Bahr-i Kulzum ::: Şap denizi, Kızıl deniz.
Barh-i Lût ::: Filistinde, seviyesi denizden çok aşağıda ve çok şaplı bir göl.
Bahr-i Muhiti Atlâsî ::: Atlas okyanusu.
Bahr-i Muhît-i Kebîr, Bahr-i Muhît-i Mutedil ::: Büyük okyanus, Pasifik okyanusu.
Bahr-i Muhit-i Şimalî ::: İskandinavya yarımadasının batısından İngiltere adalarına kadar uzanan deniz.
Bahr-i Muhît-i Hindî ::: Hind yarımadasının doğusunda kalan deniz.
Bahr-i Mutavassıt ::: Akdeniz.
Bahr-i Müncemid-i Cenubî ::: cenup (güney) kutbunu çeviren deniz.
Bahr-i Müncemid-i Şimalî ::: şimal (kuzey) kutbunu çeviren deniz.
Bahr-i Rûm ::: Akdeniz.
Bahr-i Sefîd ::: Akdeniz.
Bahr-i Siyah ::: Karadeniz.
Bahr-i Sükûn ::: (bkz : Bahr-i lût). [sularının son derece kesîf oluşundan üzerinde hiç bir dalga bulunmadığından bu ad verilmiştir].
Bahr-i Umman ::: Arap yarımadasının güneyi ile İran güneyi arasında kalan deniz.
::: 3. aruz'da aslî bir vezinle ondan doğan vezinler mecmuası. Bunlardan Arap nazmı hâricinde kullanılan bahirler şunlardır
1) hezec ::: (neşeyle şarkı söyleme) :
::: a) mefâîlün, mefâîlün, mefâîlün, mefâîlün.
::: b) mefâîlün mefâîlün, faulün.
::: c) mefâîlün, faulün, mefâîlün, faulün.
::: d) mef'ûlü, mefâîlün, mef'ûlü, mefâîlün.
::: e) mef'ûlü, mefâîlü, mefâîlü, faulün.
::: f) mef'ûlü, mefâîlün, faulün.
::: g) mef'ûlü, mefâîlü, faulün.
2) recez ::: (Titrek) :
::: a) müstef'ilün, müstef'ilün, müstef'ilün, müstef'ilün.
::: b) müfte'ilün, müfte'ilün, müfte'ilün, müfte’liün,
::: c) müfte'ilün, mefâilün, müfte'ilün, mefâilün.
::: d) müfte'ilün, müfte'ilün, fâilün. (bkzserî').
::: e) müstef'ilâtün, müstef'ilâtün.
::: f) mefâilün, mefâilün, mefâilün, mefâilün.
3) remel ::: (koşan) :
::: a) fâilâtün, fâilâtün, fâilâtün, fâilün.
::: b) fâilâtün, fâilâtün, fâilün.
::: c) fâilâtün (=failâtün), fâilâtün, fâilâtün, failün ( =fa'lün ).
::: d) fâilâtün (=failâtün), failâtün,failün ( =fa'lün).
4) münserih ::: (akıcı) :
::: müfte'ilün, fâilün, müfte'ilün, fâilün.
::: müstef'ilün, faulün, müstef'ilün, faulün.
5) muzâri' ::: (benziyen) :
::: mef'ûlü, fâilâtü, mefâîlü, fâilün.
::: mef'ûlü, fâilâtün, mef'ûlü, fâilâtün.
6) müctes ::: (kopmuş) :
::: a) mefâilün, failâtün, mefâilün, failâtün.
::: b) mefâilün, failâtün, mefâilün, failün (=fa'-lün).
7) serî' ::: (çabuk) :
::: a) müfte'ilün, müfte'ilün, fâilün. (bkzre-cez, d).
8) hafif ::: (hafif)
::: a) fâilâtün (= failâtün), mefâilün, failün (=fa'lün).
9) mütekarib ::: (yakın) :
::: a) faulün, faulün, faulün, faulün.
::: b) faulün, faulün, faulün, faul.
10) kâmil ::: (yetkin) :
::: a) mütefâilün,fâilün,mütefâilün,mütefâilün.
::: b) mütefâilün, faulün, mütefâilün, faulün.
11) tavîl ::: (uzun) :
::: [her mısraı, 15-20 ve hattâ daha fazla "fai-lâtün" (birincisinde "fâilâtün" de olabilir) ile bir "failün (= fa'lün)" den terekkübeder : Bu, oka-dar kullanışlı değildir].
::: 4. mec. Çok bilen, bilgisi geniş olan kimse, (bkz : bahir).
bâhir ::: belli, açık.
bahir ::: deniz, derya.
Bahir :::
- Deniz
Örnek: Ben o yârin çölünde kum / Bahrinde su, elinde mum. M. S. Sutüven - Mevlidin bölümlerinden her biri.
- Aruzdaki vezin takımlarından her biri.
bâhir ::: açık , apaçık , yalancı , ahmak , belli , güzel , deniz
bahr ::: deniz
bahr ::: deniz
bahir ::: (a. i.) deniz, (bkz : bahr, deryfi).
bahir ::: (a. s.) yalancı, ahmak, alık [adam].
bahir ::: (a. s.) ekin sulayıcı, sulayan.
bahir ::: (a. s.) 1) belli, besbelli, açık, apaçık, (bkz : ayan). 2) ışıklı, parlak; güzel.
Bâhir ::: Belli; besbelli; açık; apaçık
Bâhir ::: Belli; besbelli; açık; apaçık
bahir ::: deniz
bâhir :::
BAHİR :::
BÂHİR :::