Çağdaş Sözlük

akıntı ~ آقينتي

Osmanlıca İmla Lügati - akıntı ~ آقينتي maddesi. Sayfa: 6 - Sira: 13

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,akıntı maddesi. akıntı osmanlica yazılışı, akıntı osmanlıca imla klavuzu, akıntı Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, akıntı nasıl yazılır, akıntı arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, آقينتي akıntı ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

akıntı ~ آقينتي güncel sözlüklerde anlamı:

AKINTI ::: Bir sıvı cismin mütemadiyen hareketi, akış. * Nehir veya deniz suyunun bir tarafa doğru cereyanı. * Bazı hastalıklarda vücuttaki bir delikten cerahat akması.

Akıntı :::


  1. Akma işi.

  2. Havanın veya suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, cereyan
    Örnek: Bataklıklardan kurtulduktan sonra, akıntıyı takip ederek bir köye giriyordum. Ö. Seyfettin

  3. Eğiklik, eğim, meyil.

  4. Çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı.

  5. Sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesi ile oluşan durum.

  6. Hastalık sebebiyle vücudun herhangi bir yerinden sulu madde akması
    Örnek: Ertesi sabah, sol kulağımda ağrı ile beraber akıntı başladı. R. N. Güntekin

akıntı ::: bir sıvı cismin mütemadiyen hareketi , akış , nehir veya deniz suyunun bir tarafa doğru cereyanı , bazı hastalıklarda vücuttaki bir delikten cerahat akması

Akıntı ::: Salgı yahut sızıntı;örneğin,irin ya da kan gibi.

akıntı ::: akım, cereyan, meyil, sızıntı

AKINTI :::

Bir sıvı cismin mütemadiyen hareketi, akış. * Nehir veya deniz suyunun bir tarafa doğru cereyanı. * Bazı hastalıklarda vücuttaki bir delikten cerahat akması