ahmak ~ احمق
Osmanlıca İmla Lügati - ahmak ~ احمق maddesi. Sayfa: 5 - Sira: 12

1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,ahmak maddesi. ahmak osmanlica yazılışı, ahmak osmanlıca imla klavuzu, ahmak Türkçe - Osmanlıca imla yazımları, ahmak nasıl yazılır, ahmak arapça yazılışı, Çağdaş Sözlük Osmanlıca imla klavuzu
1976 yılında hazırlanmış Osmanlıca İmla Lügati,, احمق ahmak ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
ahmak ~ احمق güncel sözlüklerde anlamı:
AHMAK ::: (Humk. dan) Pek akılsız, sersem, şaşkın. Anlayışsız.
ahmak ::: (a. s.) : pek akılsız, sersem, şaşkın.
ahmak ::: akılsız, budala.
AHMAK ::: Akıllı kimse, nefsine uymaz ve ibâdet yapar. Ahmak olan nefsine uyar, sonra Allah'ın rahmetini bekler. (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Anadan doğma körlerin görmesini sağlamak, hattâ ölüleri diriltmek bana zor gelmedi. Fakat, ahmak olana, doğru sözü anlatamadım. (Îsâ aleyhisselâm)
Ahmakla arkadaşlık etmekten kaçın. Çünkü, ekseriyâ sana iyilik yapayım derken, zararı dokunur. (Hazret-i Ömer)
Dünyâyı ele geçirmek için âhireti vermek ve insanlara yaranmak için Allahü teâlâyı bırakmak ahmaklıktır. (İmâm-ı Rabbânî)
Ahmağa verilecek en güzel cevap, sükûttur. (İbn-i Hibbân)
Ahmaklar arasında bulunan horlanır, âlimler arasında bulunan hürmet görür. (Ca'fer-i Sâdık)
Bile bile hatâda ısrâr eden ahmaktır. (Abdülhakîm Arvâsî)
Bir kimsenin ahmak olduğuna alâmet, kendi aybını bırakıp, başkasının aybıyla uğraşmasıdır. (Sırrî-yi Sekatî)
Mahlûkâtın, yaratılmışların en ahmağı nefistir. Çünkü dâimâ kendi aleyhine, zararına olan şeyleri ister. (İmâm-ı Rabbânî)
Ahmediyye yolunun büyüğü İmâm-ı Rabbânî hazretleri bir nasîhatlerinde şöyle buyurdu:
Her şeye kalbi bağlamaktan kurtulmadıkça, Hak teâlâya bağlanılamaz.
İnsana lâzım olan önce Ehl-i sünnete uygun inanmak, sonra Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uymak, sonra tasavvuf yolunda ilerlemek, ihlâsı elde etmektir.
İhlâs ile yapılan bir iş, senelerle yapılan ibâdetlerin kazancını hâsıl eder.
Dünyâya düşkün olanlar âhirette zarar görür.
2. Hindistan'da Gulam Ahmed Kâdiyânî tarafından kurulan sapık bir yol. (Bkz. Kâdiyânîlik)
Ahmak :::
- Aklını gereği gibi kullanamayan, bön, budala, aptal
Örnek: Ahmak misafir ev sahibini ağırlar. Atasözü
ahmak ::: budala , akılsız , aptal
ahmak ::: budala
ahmak ::: aptal
ahmak ::: ahmak
ahmak ::: (a. s.) pek akılsız, sersem, şaşkın.
ahmak ::: aptal, budala, dangalak, salak
AHMAK :::